Kayıtlar

2019'DA KENDİ GÖZÜMDEN BEN

Resim
      Merhaba,      28. yaşım bitiyor bugün hayatta. Bir aile kurabilmiş, bir evlat sahibi olabilmiş, hayat ne getirirse getirsin hepsini kucaklamayı başarabilmiş bir kadınım şu anda. Mutlu hissetmenin, şükür, sevgi ve içtenlik dolu bir hayatın yanında kendimle olan çekişmelerim de var. Ama her koşulda kendimi sevebilme, bağışlayabilme yeteneğime bayılıyorum. Mutluluğun anahtarının kendim olduğunu biliyorum ve asla başka şeyleri zorlamıyorum. Kendimi desteklemeyi, kendi omzumda avuntu bulmayı başarıyorum. Böyle olmalı insan. Önce kişinin kendi yetebilmeli kendine.Kendimle, olduğum insanla öyle mutluyum ki. Hayat boyu kimseden medet ummadım, her zaman kendime güvendim ve kapıları hep kendim zorladım. Yapamıyorum, başaramam gibi sözcükleri asla kullanmam. Kendime acımam. Canım bir şeye sıkıldığında veya yapmam gereken zor bir iş varken aynada kendimle konuşurum hep, gözlerimin içine bakarım. Kendime sıcacık bir alan sağlarım ve bu bana her zaman iyi gelir. Bir n

ANNELİK VE DİĞER HER ŞEY

Resim
                  Merhaba;     Uzuun zamandır pek bir şey yazamıyorum, annelik meseaisi sadece günlük koşturmacama yetecek kadar izin veriyor bana :)) Oğlum büyüdükçe biraz daha rahat hissediyorum ben de kendimi.Bence artık yazı yazmaya da tüm diğer sevdiğim şeylere de vakit ayırabilirim.     Hayat çocuktan sonra iki kat hızla akmaya başladı ve ben bu hıza ayak uydurmak için koşturdum durdum gerçekten. Oğlumun hayattaki, benimse annelikteki ilk yılım geride kaldı. Şimdi çok daha öz güvenli, kendinden emin bir anneyim. Ama bu aşamaya kolay gelinmiyor tabi ki. Biraz bu serüvenden bahsedeyim istiyorum size.      Doğumum mükemmeldi, lohusalığım harikaydı aman işte bebeğime ilk görüşte aşık oldum gibi kalıplaşmış,süslü ifadelerden ziyade daha gerçekçi hislerden bahsetmek istiyorum. Doğum yaptıktan sonra kucağımda bebeğim, aklımda milyarlarca soru ile yapayalnız kalmış gibiydim. Yalnız değildim elbette ama öyleymişim gibi hissediyordum kendimi. Normal doğum istedim olmadı, onun hüznü

Kıdemli Hamile; Üçüncü Trimester 💪

Resim
Merhabaaaa;              Artık hamilelik serüvenimin üçüncü trimester olarak adlandırılan son dönemindeyim. Haftaları, günleri değil artık saatleri, dakikaları bile sayıyorum. Neden bu kadar sabırsızım bilmiyorum. Aslında zaman hızlı geçiyor da, süre uzun olduğu için yıllardır hamileymişim gibi hissetmekten kendimi alamıyorum sanırım. Neyse öyle ya da böyle geçecek ve kavuşacağız, az kaldı.               27. hafta; karnımın gerçekten ne kadar büyüdüğünü fark ettiğim hafta oluyor. Artık günlük işlerimde bir parça daha yavaşım bu sebeple.Her işini çabucak halletmeye alışmış, yavaş yürürken bile fenalık basan ben,ağır ağır halletmeye çalışıyorum yapmam gerekenleri. Ama hala uyurken sağdan sola kendi çabamla dönebiliyor olmam harika.Bu hafta kendini gösteren bir diğer şey de mide yanması.Çok rahatsız edici değil ama şiddetlendiği durumlarda içmem için bir şurup verdi doktorum. Sanırım iki defa içtim, çok tercih etmiyorum ilaç içmeyi. Onun yerine soğuk süt daha çok işe

PEK CİCİYMİŞ BU HAMİLELİK :P

Resim
   Kocaman gülmeli bir merhaba :)        Blogumu açmaya karar verip isim ararken, kadınsal durumlardan yola çıkarım, hayatta bir kadın olarak ne yaşıyorsam yazarım diye düşünüp, kadın yaşarken olmasına karar vermiştim. Yani kadın yaşarken başına gelenler aslında uzun haliyle. Peki bu sıralar yaşarken başıma ne geliyor, neler hissediyorum? Anlata anlata bitiremeyeceğim durumlarla karşı karşıyayım, her gün farklı bir yönüne tanık oluyorum.Bir kadının hayatında yaşayabileceği en sıra dışı şey; hamilelik :)) En harika, en muhteşem şey demiyorum dikkatinizi çekerim :p Evet hayatımın yirmi altıncı yılını keyifle yaşarken, doğanın yalnızca kadınlara bahşettiği bu kutsal maceranın içinde buldum kendimi. Nasılım, nasıl hissediyorum, neler yaşıyorum hepsini yazmak istiyorum.        Hayatta hiç çocuklara karşı özel ilgim, aman bir an önce kendi çocuğum olsun gibi bir isteğim olmadı. Evlendim, mutluyum hiçbir eksiklik de hissetmiyorum.Ama ne var ki bir noktada girdiğim ortamlarda çocuklara k

İKİ X'İM İLE ÇOK HAVALIYIM ;)

Resim
       Erkek ve kadın doğada insan türünü temsil eden iki farklı cinsiyettir. Fizyolojik yapıdan olaylara bakış açısına kadar pek çok olgu bu iki cinsiyet arasında farklılık gösterir bilirsiniz ki. Bu farklılığın nedeni olan en belirgin olgu kromozomlarımız. Biz kadınlardan farklı olarak erkeklerde sadece bir tane X kromozomu bulunur. Diğer X kromozomu yerine ise Y kromozomu vardır. Şimdi bu Y kromozomuna atıfta bulunarak yaşadığım bir macerayı paylaşacağım sizlerle. Ama öncesinde cinsiyetimiz neye göre belirlenir, nedir bu Y kromozomu bir ona bakalım.       İnsanlarda X ve Y olmak üzere iki adet cinsiyet kromozomu vardır. Birey iki adet X kromozomu taşırsa cinsiyeti kadındır. Bir adet X kromozomu bir adet Y kromozomu taşırsa cinsiyeti erkek olur. Yani erkekleri bizden farklı yapan şey işte bu Y kromozomudur.  X kromozomuna göre çok daha basit yapılı, az içerikli olan bu zavallı (!) Y  üzerinde de çok az genetik bilgi taşır. Bu da yapılan araştırmalara göre körelmiş olduğunun bir

KADINI ANNEYE DÖNÜŞTÜRME ARZUSU

Resim
    Kitap okumak önemlidir denir ya hep, insanı düşünmeye ve yeni fikirler üretmeye sevk ettiği için olmalı. İşte ben de, okuduğum bir kitaptan hareketle kadın ve kadın olmanın getirdiği en doğal durum olan annelik ile ilgili yazmak istedim. Oriana Fallaci'nin  ''Doğmamış Çocuğa Mektup '' adlı kitabı her kadının okuması ve gerçek anlamda üzerine düşünmesi gereken bir kitap. Tabi bana göre. Bir kadın için anne olmak ve olmamak, bu kabulleniş ve reddediş arasındaki gelgitli ruh halini yüzümüze vuruyor kitap.  Kuşkulanmaktan korkmayana   bıkıp usanmadan ve ölüm acısı  çekmeye dayanarak nedenleri arayana Hayat verme ya da bunun geri çevirme bilmecesini kendi kendine sorana  bu kitap bir kadın tarafından tüm kadınlara adanmıştır.      Böyle bir ön söz ile giriş yapmış yazar kitaba. Bana çok etkileyici ve bir o kadar da anlamlı geldi. Bu zamana kadar anne olmayı reddetmek üzerine hiç düşünmemiştim,hatta reddedilebilir bir durum olduğunu bile fark e

SERÜVENİM BAŞLIYOR

Resim
     Merhaba   😊 Ben Gülperi. Üretmenin ortaya çıkardığı kalıcılığa hayran bir kadın olarak kendi kalıcılığımı yazarak yaratmaya karar verdim. Kendi hayatımdan, yaşadıklarımdan yaptığım çıkarımlar etrafında şekillenen düşüncelerimi yazıya aktarma fikri öylesine güzel geliyor ki bana. O zaman başlamak için burası harika bir yer. Bloğumu çok daha önce açmış olmama rağmen merhabamı ancak şimdi diyebiliyorum, bu da benim gelişim yolculuğumla alakalı aslında. Bloğumun adı kadın yaşarken. Evet yaşayan bir kadın olarak neler biriktirdim, hayat çantamda neler var bunları paylaşacağım. Hayatımdaki tüm renklerden tek tek bahsedeceğim. Ben bunları yaşadım belki size de bir faydası olur demek için. Belki okuyup keyif alırsınız, belki aa başkaları da varmış bunları yaşayan, bak onun da başına gelmiş dersiniz. Merak ediyorum ortaya nasıl bir blog çıkacak, nasıl bir serüven olacak benimkisi. Yaşamı çok seviyorum ve yaşamaktan inanılmaz keyif alıyorum. Belki siz de benimle bu ser